Plan ve Bütçe Komisyonunda neredeyse bütün bakanları dinledik, burada da sizleri dinliyoruz. Şaşırıyoruz, siz başka, biz başka bir ülkede yaşıyoruz. Değerli milletvekilleri, bu bütçe ülkemizi dışa bağımlı hâle getirmiş, Türkiye'de üretimi öldürmüştür. Daha dün "Devlet fabrika kurmaz." diyenler bugün Uruguay'dan gelen et kuyruğuna, Avrupa'nın insanına yedirmediği meyve ve  sebzeyi akşam pazarından sonra çürümüş şekilde toplamaya vatandaşını mahkûm etmiştir.

               Bu bütçe faizcilerin bütçesidir.2025 yılında faiz giderlerinin 1,9 trilyon olacağını söylüyorsunuz; millî gelire oranla 2012'den bu yana en yüksek faizi olan döneminizi konuşuyoruz. Yirmi iki yılda,  ülkeyi "üretimi öldür ki yandaş yaşasın" noktasına getirecek kadar bir hâl aldı.

               Önce Sağlık Bakanlığından bahsedelim.

Türkiye'de parasallaştırdığınız sağlık sistemlerinin sorunlarını çözmekten uzak, akla yatmayan bir bütçe daha konuşuyoruz. İstanbul İl Sağlık Müdürü olduğu dönemde yeni doğan çocuklarımızı korumaktan bile aciz kişilerin bakan yapıldığı bir hükûmetin bütçesini konuşuyoruz. Hekim ile hastaları karşı karşıya getirdiniz; vatandaş için değil, müteahhit için hastane inşa edenleri seçtiniz; bilimsellikten uzak yüzlerce sağlık sorunu ortada dururken, hekimler iş bırakırken 2024 Türkiye'sinde bize sülük tedavisini konuşturdunuz.Sağlık kuruluşları arasında memnuniyet oranı en yüksek olmasına rağmen sağlık ocaklarını kapattınız, sevk zincirlerini kaldırdınız; yabancı öğrenci kontenjanını artırarak TUS'ta birinci olan tıp doktorlarımızın istediği bölüme girmesine engel oldunuz, yabancı öğrencileri buraya yerleştirdiniz; sağlıkta dönüşüm projeniz çökmüştür. Soruyorum size: Bu bütçe kimin? Anlatayım size. Bu bütçe 12.500 TL'ye mahkûm ettiğiniz emeklilerimizin, tiroit kanseri olup dokuz ay sonraya ancak randevu alan, devlet hastanesi bile olmayan Uşaklı hemşehrilerimizin değil; şehir hastaneleriyle zenginleşen müteahhitlerinizin, aşı zengini olup vergi ödemeyen milletvekillerinizin, 88 kadrolu özel hastane ruhsatını 6 milyon dolara satan sağlık simsarlarınızın bütçesidir. Bu bütçe mülakatla elenen liyakatli gençlerimiz ve sağlıkçılarımızın değil, 3 tane kontenjanı olan Manisa Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesinin 2 kontenjanına, 600 başvuru olmasına rağmen, evli çifti atayan kura sisteminizin, nepotizminizin bütçesidir.

               Sayın milletvekilleri, bu bütçe tedavi ettirmediğiniz SMA'lı hastaların, aylık 500 TL ödediğiniz çölyak hastalarının, özel hastaneye mahkûm ettiğiniz vatandaşlarımızın değil manda yoğurdu, Medine hurması, kestane balı yiyen, 13'ten fazla uçağı, 100'den fazla koruma aracı olan Cumhurbaşkanınızın bütçesidir.

"Uşak İyi Parti İl Teşkilatı Aile Şirketi Haline Geldi" "Uşak İyi Parti İl Teşkilatı Aile Şirketi Haline Geldi"

               Sayın milletvekilleri, 2025 bütçeniz günahsızca öldürülen Narinlerin, korumasız çocuklarımızın değil trafikte vatandaşlarımızın ölümüne sebep olan, serbest bırakılan, babası Kızılay Başkanı olanların bütçesidir. Geçim sıkıntısı ve ağır mesai şartları altında intihar eden polislerimizin değil kara para akladığı kesinleşen, serbest bıraktığınız Dilan Polatların bütçesidir) Bu bütçe vahşice katledilen kadınlarımızın değil tarifeli hukuk sisteminde hâkim, savcı satın alanların, İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede çıkanların bütçesidir. Bu bütçe sokak hayvanları için mücadele eden vatandaşlarımızın, hayvan severlerimizin değil Meclisi sabaha kadar çalıştırıp hayvan katlini çıkaranların bütçesidir. Gazze'deki şehitler için sokaklarda yürüyüş yapan, gözaltına alınan 9 gencimizin bütçesi değil yalanlarla İsrail'le ticarete devam edenlerin bütçesidir.

              Değerli milletvekilleri, bu bütçede doktorlar, hastalar, hemşireler, psikologlar, diş hekimleri, diyetisyenler, taşeron işçileri, sağlık emekçileri yok, infaz koruma memurları, polisimiz, jandarmamız yok, sağlıkta şiddete, hekim göçüne engel olacak irade yok; yeni doğan çetesini ve buna benzer çeteleri yok edecek cesaret yok; deprem bölgesi yok; aile sağlığı merkezleri yok; doğum borçlanması, kademeli emeklilik, çıraklık mağdurları yok; işçimiz, memurumuz, esnafımız, mülakatla elenen gençlerimiz yok; engellilerimiz, çocuklarımız yok; ne acıdır ki halkımız yok.

Bu bütçe, milyar dolarlık banka hesaplarının, torpilli yandaşlarınızın, rantçılarınızın, kırk haramilerinizin ve artık beslemekten bıktığımız 5'li çetelerin bütçesidir.

Değerli milletvekilleri, diğer bakanlıklara bakalım. Bu bütçe, kreşler açan belediyelerimiz için değil, kırk sekiz saatlik kararnameyle rektör olan, kreşleri kapatmaya çalışan, cemaat ve tarikat dostu olmaktan başka meziyeti olmayan Millî Eğitim Bakanlarınızın bütçesidir. Bu bütçe, üreticimiz kan ağlarken 3,5 dolara getirdiği eti 15 dolara vatandaşına yedirenlerin, bir koltuk için 55 milyon dolar ödeyip şov için uzaya gönderenlerin bütçesidir. Bu bütçe, Öğretmenlik Meslek Kanunu'yla atanamayan öğretmenlerin emeklerini çalanların, sarı sendikalarla hak çiğneyenlerin bütçesidir. Bu bütçe, İliç'te, Bartın'da, Soma'da maden kazalarında kaybettiğiniz madencilerin ve yakınlarının bütçesi değil, ÇED genişleme raporunda imzası olduğu hâlde tekrar aynı koltuğa oturttuğunuz Murat Kurumların bütçesidir. Bu bütçe, halkın iradesiyle milletvekili seçilmiş Can Atalay'ın, Hatay halkının değil, milletvekiline sahip çıkmayan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanının bütçesidir. Bu bütçe, GSM şirketleriyle dünyanın en pahalı internetiyle vatandaşını soyanların, depremde bile sansür uygulayan Sanayi ve Teknoloji Bakanlarınızın bütçesidir. Bu bütçe, çocuklarını ısıtamadığı için intihar eden annelerimizin, 2024 Türkiye'sinde hâlâ sobayla ısınmak zorunda kalan vatandaşlarımızın değil, her seçim öncesi aklımızla dalga geçer gibi doğal gaz yalanını uyduran bakanlarınızın bütçesidir. Eğitim için bile vize alamayan gençlerimizin değil, Türkiye'yi mülteci cennetine çeviren Dışişleri Bakanınızın bütçesidir. Bu bütçe, Türkiye için çalışan ama tutuklanan akademisyenlerimizin, KHK' lilerin, sanatçıların, öğrencilerin değil, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." düsturundan vazgeçerek yandaşı yaşat ki çeteler yaşatsın noktasına getiren İçişleri Bakanının bütçesidir. Saymakla bitmiyor değerli arkadaşlar. Bu bütçe, TARSİM eliyle çiftçinin gelirini çalanların, yirmi yılda çiftçiyi 147 kat borçlandıranların, Uşak Şeker Fabrikasında üretimi düşürüp işçiyi yok sayan Tarım Bakanlarınızın bütçesidir. Bu bütçe, ormanını, doğasını, suyunu savunan, koruyan gerçek vatanseverlerin değil, Akdeniz'de otel yapmak için orman yakanların, Uşak'ta altın için Murat Dağı'mıza göz dikenlerin bütçesidir. Bu bütçe, bir yıllık masrafı 1 milyon emekli maaşına denk gelen sarayın, günde 21 milyon harcayan Cumhurbaşkanının bütçesidir. Bakın, ne acıdır, bayramlarda bile ailesini ziyarete gidebilmek için otobüs bileti alamayan vatandaşlarımızın değil, vergi borçlarını sildiğiniz, geçiş garantisi, yolcu garantisi, uçuş garantisi verdiğiniz yap-işlet-soy modelimizin mimarı Ulaştırma Bakanınızın bütçesidir. Bu bütçe, halkınızın bütçesi değil değerli arkadaşlar. Kara para aklayanların, tek adam rejimini savunanların; kur korumalı sistemle vatandaşını soyanların; ülke pasaportunu kıymetsiz, değersiz hâle getirenlerin; sütü sudan ucuz hâle getirenlerin; sarıklı generallere, insan kaçakçılığı yapan komutanlara göz yumanların; kayyumcuların, pudracı gençleri baş tacı yapanların; kademeli emekliliği, 3600 katsayısını söz verip yapmayanların; TÜİK'le vatandaşını soyan, MTV'yle dünya tarihine verginin vergisini alanların; asgari ücretliyi aç bırakıp ölmeye mahkûm edenlerin; 4 milyon emekliyi 12.500 TL'ye mahkûm edenlerin bütçesidir.

Ama bunların hepsi geçer arkadaşlar da en çok zoruma giden de nedir biliyor musunuz? Bu bütçe "Mustafa Kemal'in askerleriyim." diyenlere tahammül etmeyenlerin bütçesidir. Son dönem moda yaptınız "Belediyelerinizi silkeliyoruz." diye, ben de buradan söylüyorum size: 31 Martta halkımız sizi silkeledi, ilk genel seçimde de sandığa gömeceklerin bütçesidir diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Editör: Mehmet Alperen CİNCİ