Metin konuşmasında; "Cennet ülkemizin uzak diyarlarından, Uşak’ımızın dört bir köşesinden çağrımıza, sesimize kulak veren, toplantımıza koşup gelen siz değerli hanımefendiler, beyefendiler, çok kıymetli yaşam savunucuları, sonuçlarının mücadelemize güç katacağına inandığımız panelimize hoş geldiniz.
Kıymetli katılımcılar; “Murat Dağı Yok Olmasın” demek yalın/basit bir temenni, gelişi güzel söylenmiş, özensiz bir sözden ibaret değildir. Küçük bir grubun kıymet vermeye dahi gerek duyulmayan beyhude çırpınışları ise hiç değildir.
Peki nedir o halde? “Murat Dağı yok olmasın demek”, nefes almak, su içmek, ekmek istiyorum, yaşamak istiyorum, var olmak istiyorum, çocuklarımı, gençlerimi, geleceğimi yaşatmak istiyorum demektir.
Bu gün şu anda Dünyada sekiz buçuk milyar insan, ülkemizde seksen beş milyon, Uşak’ta ise yaklaşık üç yüz elli bin kişi, her an nefes alıyor, her gün su içiyor, karnı acıkıyor, yemek istiyor.
Ben de doğduğum doğalı, nefes alıyorum, bu güne kadar kaç litre su içtim, ne kadar ekmek, aş yedim bilmiyorum. Yemek vardı yedim, su vardı içtim, nefes alıp verdim.
Ancak sevgili dostlar; doğamızın sırtından geçine geçine biz insanoğlu gezegenimizin dengesini bozduk. İklim değişti, kriz ortaya çıktı. Canlı yaşamı zora girdi. Artık ezberlerimizle vedalaşma vakti çoktan geldi kapıya dayandı.
Ne mutlu ki bu kötü gidişi önce fark edenler harekete geçti, Tema Vakfı Onursal Kurucu Başkanı Sn. Hayrettin Karaca, Toprak Dedemiz, hızla yaklaşan tehlikeyi gördü. Bizlere “Seni Yaşatanları Sende Yaşat” diye öğüt verdi. Yetmiş yaşında dünyanın kurtuluş hareketini başlattı. Milyonlarca insan gibi ben de Onu dinledim, ondan cesaret aldım. Havaya, suya, toprağa mahkum olduğumu anladım, yaşama gönüllü oldum.
Farkına vardığımızda, bildiğimizde hayatımızdaki önceliklerimiz değişti. 2017 yılından bu güne Murat Dağı’nda geleceğimizi, hayatımızı, suyumuz, gıdamızı, tehdit eden Vahşi madenciliğe, Altın Madenciliğine karşı Uşak’ımızın çeşitli sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, çevre dernekleri, sivil insiyatif alan gönüllüler ile Murat Dağı Yok Olmasın Platformu çatısı altında ve siyasi tarafsızlık ilkesi ile ve madenciliğe geçit vermeyen yaşam mücadelesi yapıyoruz.
Biliyoruz ki; günümüzde sadece Murat Dağı’nda değil benzer şekilde Artvin’de, Ordu’da, İliç’te, Kaz Dağlarında, Simav Eğrigöz’de, Balıkesir’de, Eskişehir’de, Kırşehir’de memleketin dört bir köşesinde vahşi madencilik, altın madenciliği yaşamı tehdit ediyor.
Kıymetli Dostlar; Ülkemiz yeniden bir “büyük bir kuşatma ve tehdit altındadır.”
Neden mi yeniden? Yüz yıl önce uçurumun kenarına kadar gelen bu memleket bu millet, büyük önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün önderliğinde ve Kuva’yı Milliye ruhuyla esareti yırttı, büyük bir zafere ulaştı. Bugün içine sürüklendiğimiz tehdit karşısında tarihten ve büyük önderden öğreneceğimiz pek çok doğru var.
Kuvayı Milliyeyi amil ve milli iradeyi hakim kılmak esastır.
Milletin İstiklalini Milletin Azim ve Kararı Kurtaracaktır.
Ülkenin cennet köşeleri, yaşam kaynakları birbiri ardına yok edilirken bölgesel çare ve mücadele arayışları maalesef yetersiz kalmaktadır. Anadolu’ya dağılmış, birbirinden pek de haberi olmayan, bölgesel yaşam mücadeleleri ortak ses ve ortak amaç için bir araya gelmeli ve Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk grubu ruhuyla kuvvet birliği yapmalıdır.
Kuva’yı Milliye Şehri Uşak, tarihi vazife bilinci ile Yaşam savunmasına Kalp, olmaya Can olmaya hazırdır.
Bu bakımdan Murat Dağı Madenciliğe kapatılsın talebi “Madene Kapalı Alanlar” isteğinin somut bir örneğidir, merkezidir.
Bu duygu ve düşüncelerle sizlere bir kez daha selamlarken;
Panelimizin gerçekleşmesinde büyük emekleri olan, destek veren Murat Dağı Yok olmasın Platformunun her bir üyesine, Tema Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Deniz Ataç’a, Uşak Belediye Başkanı Sn. Özkan Yalım’a, Panelimize çok değerli bilgilerini sunmak üzere katılan değerli konuşmacılarımıza, Ankara’dan bizlere destek için gelen Sn. Baran BOZOĞLU’na, Uşak Milletvekili Ali Karaoba’ya, toplantımıza mesaj göndermek suretiyle katılan Uşak Milletvekilleri İsmail Güneş ve Fahrettin Tuğrul’a ve siz değerli yaşam savunucularına teşekkür ederim.
“Vatan Toprağı Kutsaldır, Kaderine Terk Edilemez” ifadelerini kullandı.